Sigortacılık Bir Risk Üstelenme Sanatıdır, Riskten Kaçma Değil!

Son zamanlarda sanayi sigortalarından zarar ettiklerini beyan eden sigorta şirketleri özellikle pamuğa dayalı sanayi gibi yüksek riskli gördükleri sektörlerden çekilmeye başladı. Ne yazık ki, Kahramanmaraşlı sanayici ve işadamları bu durumdan en fazla etkilenenlerin başında geliyor; zira bilindiği üzere Kahramanmaraş ülkemizde pamuklu sanayiye en fazla yatırım yapan il konumunda.

2012 yılında yaşanan hasarlar nedeniyle zarar eden sigorta şirketlerinden bazıları yeni poliçelere temkinli yaklaşıp yüksek yangın koruma standartları isterken; bazıları da eski müşterilerine poliçe yenilememe bildirimi yapıyorlar.

Sigorta şirketlerinin olayı entegratif ve bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmeleri gerekmektedir. Sanayicilerimiz, sigorta şirketlerine sadece tesislerini değil, sigorta yapılması gereken ne varsa - araç kasko, zorunlu deprem, mali mesuliyet, nakliye, trafik, hırsızlık vs. – yaptırdıklarını; ancak sigorta şirketlerinin sanayi poliçelerine gelince ya kesmek istemediğini ya da çok yüksek prim istediklerini belirtmişlerdir. Ayrıca, tesis yeni iken yaptıkları makine kırılması poliçelerini zamanla yapmaktan imtina ettiklerinden de ayrıca rahatsızlık duymaktadır.

İşin en üzücü kısmı ise, yıllardır müşteri portföyü oluşturmak için kıyasıya rekabet eden acentelerimiz, bağlı oldukları sigorta şirketleri ile müşterileri arasında kalmış durumda olamasıdır. Sigorta acenteleri ile sanayicilerimizin bugünlerde karşılıklı olarak daha anlayışlı olmaları gerekmektedir. Dahası, yılların kazanımlarını sigorta şirketlerinin keyfi ve geçici uygulamalarına kurban etmemelidirler.

Tüm bunların yanında, uzun vadeli kredi kullanmanın şartlarından bir tanesi de tesisin sigorta yaptırılma zorunluluğudur. Bankaların zorlamasıyla poliçeyi kestirebilen üyelerimiz poliçede gizli muafiyet ya da eksik poliçeye karşı çok dikkatli olmalıdır. Aksi takdirde herhangi bir hasar durumunda işletmeler ve kredi alacağı olan bankalar istenmeyen sürprizlerle karşılaşabilirler.

Altını ısrarla çizdiğimiz bir diğer konu ise şudur. Sigorta şirketleri, tüm önlemlerini almış sanayici ile eksik ve yetersiz önlemler almış sanayicilerin primlerini bir tutmamalıdır zira ortaya haksız bir talep çıkmış olur.

Özetle, geldiğimiz noktada sektörün içinde bulunduğu durum maalesef riskten kaçma halini yansıtıyor. Sanayici ve işletmeciler üzerinde tamiri mümkün olmayacak güvensizlik duygusu yaratıyor. Dünyada sigortalanabilen risklerin tümünün Türkiye’de de sigortalanabilir olması gerekir.

Çözüm olarak; işin uzmanları yüksek riskli poliçeler için sigorta şirketlerinin ortak bir havuz oluşturabileceklerini belirtmektedirler.

Sigortacılık bir risk üstlenme sanatıdır, riskten kaçma değil.

ALİ ARPASATAN

KAHRAMANMARAŞ SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BAŞKANI

TR
EN
E-BÜLTEN